25.01.2025 15:07
İbrahim Bilgehan Özkan
KİRA İLİŞKİSİNDE ALACAKLININ TEMERRÜDÜ ve TEVDİ YERİNİN BELİRLENMESİ
Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelinin ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kira sözleşmelerinde kiracının asli yükümlülüğü Borçlar Kanunu’nda belirtildiği üzere kira borcunun ve yan giderlerin ödenmesidir. Kira borcunun ödenmemesi durumunda kiracı açısından sakıncalı hukuki sorunlara yol açmaktadır. Fakat bazı durumlarda ise birtakım nedenlerden dolayı kiraya verenin kira bedelini teslim almaktan imtina etmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durum ise alacaklının temerrüdüne yol açmaktadır.
Kira Sözleşmesinde Alacaklının Temerrüdü
Kiraya verenin kira bedelini teslim almaktan imtina etmesi buna bağlı olarak kiracının asli edimi olan kira borcunu ödeme yükümlülüğünü yerine getirememesi anlamına gelmektedir. Bu durum kiracı açısından gerekli adımlar atılmadığı durumlarda kiracının tahliye edilebilmesine sebep olabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nda alacaklının temerrüdü “Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.” Olarak tanımlanmıştır. Kira borcunun konusu para olmasından dolayı götürülecek borç niteliğindedir dolayısıyla temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Kira sözleşmesine konu eşyanın birlikte kiralanması durumunda kiracıların kira borcundan müteselsil olarak sorumlu olduğundan dolayı alacaklı kiraya verenin birine karşı temerrüde düşmesi durumunda diğerlerine karşı da temerrüde düşmüş olacaktır.
Kiraya Verenin (Alacaklının) Temerrüdü Halinde İzlenecek Yol Nedir?
Ev sahibinin kira ödemesini almayı reddetmesi durumunda kiracı kira borcundan kurtulmamaktadır. Banka havalesi yoluyla ödenen kira bedelinin kiraya veren ev sahibinin banka hesabını kapatması durumunda kiracıya yeni bir banka hesabı numarası bildirmek zorundadır. Banka hesabına para yatırmak ya da kiraya veren adına havale yapmak, banka aracılığıyla yapılan ödeme yöntemleridir. Bu şekilde yapılan ödemeler sonucunda bankadan alınan dekont da ödemenin yapıldığına karine teşkil edecektir. Ev sahibinin yeni bir hesap numarası bildirmemesi durumunda kiraya veren temerrüde düşmüş olacaktır. Kiracı ev sahibinin banka hesabını kapatması durumunda kira ödemesini PTT aracılığıyla konutta (ikametgahta) ödemeli olarak göndermesi gerekmektedir. Ev sahibinin PTT aracılığıyla gönderilen kira bedelini teslim almaması durumunda ise görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesinden tevdi yerinin belirlenmesi için çekişmesiz yargı yoluna başvurması gerekmektedir.
Tevdi Yerinin Belirlenmesi Davasında Görevli ve Yetki Mahkeme Neresidir?
Tevdi yerinin belirlenmesi çekişmesiz yargı işi olması sebebiyle görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise kiralanan taşınmaz bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesidir.
Tevdi Yerinin Belirlenmesi Davası
Görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesinde açılan tevdi yerinin belirlenmesi davası mahkemelerin yoğunluğu, davanın açıldığı yer ve zamana göre değişiklik göstermekle beraber 2 veya 3 ay süre içerisinde sonuçlanmaktadır. Tevdi yerinin belirlenmesi istemi değişik iş olması sebebiyle mahkeme işin esasına girmeden inceleyerek devlet bankaları nezdinde kira bedelinin yatırılması için bankaya müzekkere yazılarak kiraya verenin adına hesap açılarak bu hesabı tevdi yeri olarak belirlemektedir.
Avukat
İbrahim Bilgehan ÖZKAN